NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SİYER

<< 2249 >>

دفع الراية إلى المولى

17- Komutanın Sancağı Velisi Olan Kişiye Vermesi

 

أنبأ محمد بن بشار قال حدثنا محمد بن جعفر قال حدثنا عوف عن ميمون أبي عبد الله أن عبد الله بن بريدة حدثه عن بريدة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لأعطين اللواء رجلا يحب الله ورسوله ويحبه الله ورسوله فدعا عليا وهو أرمد فتفل في عينيه وأعطاه اللواء ونهض معه من الناس من نهض فلقي أهل خيبر فإذا مرحب يرتجز ويقول قد علمت خيبر أني مرحب شاكي السلاح بطل مجرب أطعن أحيانا أو حينا أضرب إذا الليوث أقبلت تلهب فاختلف هو وعلي ضربتين فضربه على هامته حتى عض السيف منها أبيض رأسه وسمع أهل العسكر صوت ضربته ففتح الله له ولهم

 

[-: 8546 :-] Bureyde der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Sancağı Allah'ı ve Resulünü seven, Allah'ın ve Resulünün de kendisini sevdiği birine vereceğim" buyurdu. Sonra gözlerinden rahatsız olan Hz. Ali'yi çağırıp gözlerine tükürüğünden sürdü ve sancağı ona verdi. Ardından Hz. Ali, Müslümanlarla birlikte hücüma geçti. Hayberlilerle karşılaştıklarında Hayber'in başında bulunan Merhab bir beyit okuyarak dedi ki: "Merhab olduğumu bildi Hayber'im Silahta çok zorlu denenmiş erim Kah mızrağımla, kah kılıçla Aslan sürüsüne hücum ederim. "

 

Hz. Ali ile bu adam karşılaştılar ve Hz. Ali bunun boynuna kılıcı ile iki darbe vurdu. Kılıç Merhab'ın beynine kadar indi. Bu darbenin sesini bütün askerler duydu. Sonrasında Yüce Allah fethi Ali ile diğer Müslümanlara müyesser kıldı,

 

Tuhfe: 2003

8347. hadiste geçti.

 

 

كيف يدفع الإمام الراية إلى الولي وأي وقت يدفع

18- Devlet Başkanı Sancağı Velisine Nasıl ve Ne Zaman Verir?

 

أنبأ محمد بن علي بن حرب قال أنبأ معاذ بن خالد قال حدثنا الحسين بن واقد عن عبد الله بن بريدة قال سمعت أبي بريدة يقول حاصرنا خيبر فأخذ اللواء أبو بكر فانصرف ولم يفتح له وأخذه من الغد عمر ولم يفتح له فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إني دافع لوائي غدا إلى رجل يحبه الله ورسوله ويحب الله ورسوله لا يرجع حتى يفتح له وبتنا طيبة أنفسنا ان الفتح غدا فلما أصبح رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى الغداة ثم قام قائما ودعا باللواء والناس على مصافهم فما منا إنسان له منزلة عند رسول الله صلى الله عليه وسلم إلا وهو يرجو أن يكون صاحب اللواء فدعا علي بن أبي طالب وهو أرمد فتفل في عينيه ومسح عنه ودفع إليه اللواء ففتح الله له قال أنا فيمن تتطاول لها

 

[-: 8547 :-] Bureyde anlatıyor: Hayber'i kuşattığımızda Ebu Bekr sancağı aldı, ama Hayher'i fethedemedi. ikinci günü sancağı Ömer aldı, ama yine fethedemeden geri döndü. O günü Müslümanlar büyük bir açlık ve sıkıntıya maruz kaldılar. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Yarın sancağı. Allah'ı ve Resulünü seven, Allah'ın ve Resulünün de kendisini sevdiği birine vereceğim. Bu kişi de Hayber'i fethetmeden geri dönmeyecek!" buyurdu. ikinci gün fethin gerçekleşeceği düşüncesiyle içimiz rahat bir şekilde geceledik. Sabah olduğunda Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sabah namazını kıldıktan sonra kalkıp sancağın getirilmesini emretti. Müslümanlar saflarda duruyorlardı. Sonra gözlerinden rahatsız olan Hz. Ali'yi çağırdı. Gözlerine tükrüğünü sürerek sancağı ona verdi. Ali'nin eliyle de fetih gerçekleşti. Sancağın kendisine verilmesini isteyenlerin içinde ben de vardım.

 

Tuhfe: 1969

8346. hadiste geçti.

 

 

هز الإمام الراية ثلاثا ودفعها إلى المولى

19- Devlet Başkanının Sancağı Üç Defa Salladıktan Sonra Velisine Vermesi

 

أنبأ محمد بن المثنى قال حدثنا يحيى بن حماد قال حدثنا الوضاح وهو أبو عوان قال حدثنا يحيى وهو بن أبي سليم أبو بلج قال حدثنا عمرو بن ميمون أن بن عباس قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لأبعثن رجلا يحب الله ورسوله لا يخزيه الله أبدا فأشرف من استشرف قال أين علي وهو بن أبي طالب وهو في الرحى يطحن فدعاه وهو أرمد ما يكاد أن يبصر فنفث في عينيه وهز الراية ثلاثا فدفعها إليه فجاء بصفية بنت حيي

 

[-: 8548 :-] ibn Abbas bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Allah ve Resulünü seven, Allah'ın ve Resulünün de kendisini sevdiği, Allah'ın onun gayretini boşa çıkarmayacak bir kişi seçeceğim" buyurdu. Gelecek kişiler geldikten sonra, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ali nerede?" diye sordu. Hz. Ali değirmende bir şeyler öğütüyordu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Ali'yi çağırdı. Hz. Ali gözlerinden neredeyse görmeyecek kadar rahatsızdı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) tükürüğünden Hz. Ali'nin gözlerine sürdü ve sancağı üç defa sallayarak ona verdi. O da (fetih sonrası) Safiyye binti Huyey ile geri döndü.

 

Tuhfe: 6316

8355. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

بما يأمره الإمام إذا دفعها إليه

20- Devlet Başkanı Sancağı Verdiği Kişiye Ne Emreder?

 

أنبأ قتيبة بن سعيد قال حدثنا يعقوب بن سهيل عن أبيه عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال يوم خيبر لأعطين هذه الراية رجلا يحب الله ورسوله يفتح الله عليه قال عمر بن الخطاب ما أحببت الإمارة إلا يومئذ فدعا رسول الله صلى الله عليه وسلم علي بن أبي طالب فأعطاه إياه وقال امش ولا تلتفت حتى يفتح الله عليك فسار علي شيئا ثم وقف وذكر قتيبة كلمة معناها فصرخ يا رسول الله صلى الله عليه وسلم على ما أقاتل الناس قال قاتلهم حتى يشهدوا أن لا إله إلا الله وأن محمد رسول الله فإذا فعلوا ذلك فقد منعوا منك دماءهم وأموالهم إلا بحقها وحسابهم على الله

 

[-: 8549 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hayber gününde: "Bu sancağı Allah'ı ve Resulünü seven birine vereceğim. Allah onun eliyle fethi gerçekleştirecektir" buyurdu. Ömer b. el-Hattab: "Komutanlığı işte o gün arzuladım" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Ali b. Ebi Talib'i çağırdı ve sancağı ona verip: "Allah sana fethi gerçekleştirene kadar etrafına bakmadan git" buyurdu. Hz. Ali biraz gittikten sonra: "Ey Allah'ın Resulü! insanlarla ne üzerine savaşacağım?" diye sorunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Onlar, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Onun elçisi olduğuna şahitlik eden e kadar onlarla savaş. Eğer ki bunu yaparlarsa hak etmedikleri sürece senden kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Kendi içlerinde tuttukları hesapları da Allah'a kalmıştır" karşılığını verdi.

 

Tuhfe: 12774

8350. hadiste geçti.

 

 

إذا قتل صاحب الراية هل يأخذ الراية غيره بغير أمر الإمام

21- Sancak Sahibi Öldürülürse Devlet Başkanının Emri Olmadan Başkası Onu Alabilir mi?

 

أنبأ إسحاق بن منصور قال أنبأ وهب قال حدثنا أبي قال سمعت محمد بن أبي يعقوب يحدث عن الحسن بن سعد عن عبد الله بن جعفر قال بعث رسول الله صلى الله عليه وسلم جيشا واستعمل عليهم زيد بن حارثة وقال إن قتل زيد أو استشهد فأميركم جعفر بن أبي طالب فإن قتل جعفر أو استشهد فأميركم عبد الله بن رواحة فلقوا العدو فأخذ الراية زيد فقاتل حتى قتل ثم أخذ الراية جعفر فقاتل حتى قتل ثم أخذ الراية عبد الله بن رواحة فقاتل حتى قتل ثم أخذ الراية خالد بن الوليد ففتح الله عليه فأتى خبرهم النبي صلى الله عليه وسلم فخرج إلى الناس فحمد الله وأثنى عليه ثم قال إن إخوانكم لقوا العدو فأخذ الراية زيد بن حارثة فقاتل حتى قتل أو استشهد ثم أخذ الراية جعفر فقاتل حتى قتل أو استشهد ثم أخذ الراية عبد الله بن رواحة فقاتل حتى قتل أو استشهد ثم أخذ الراية سيف من سيوف الله خالد بن الوليد ففتح الله عليه ثم أمهل آل جعفر ثلاثا أن يأتيهم ثم أتاهم فقال لا تبكوا على أخي بعد اليوم ثم قال ادعوا لي بني أخي فجيء بنا كأننا أفرخ فقال ادعوا لي الحلاق فأمره فحلق رؤوسنا ثم قال أما محمد فشبيه عمنا أبي طالب وأما عبد الله فشبيه خلقي وخلقي ثم أخذ بيدي فأسالها فقال اللهم اخلف جعفرا في أهله وبارك لعبد الله في صفقة يمينه ثلاثا

 

[-: 8550 :-] Abdullah b. Ca'fer anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir ordu çıkardı ve Zeyd b. Harise'yi komutan seçip: "Eğer Zeyd ölür veya şehid olursa, komutanınız Ca'fer b. Ebi Talib'tir. Cafer ölür veya şehid olursa da komutanınız Abdullah b. Revaha'dır" buyurdu. Düşmanla karşılaştıklarında Zeyd sancağı aldı ve öldürülene kadar savaştı. Sonra sancağı Ca'fer aldı. O da öldürülene kadar savaştl. Sonra da sancağı Abdullah b. Revaha aldı. O da öldürülene kadar savaştı. Sonra sancağı Halid b. el-Velid aldı. Allah onun eliyle fethi gerçekleştirdi. Bu durum Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e haber verilince müslümanların yarıına çıktı, Allah'a hamdü senada bulunup: "Kardeşleriniz düşmanla buluştu ve sancağı Zeyd b. Harise aldı. Ölene (veya şehid olana) kadar savaştı. Sonra sancağı Ca'fer aldı ve o da ölene (veya şehid olana) kadar savaştı. Sonra sancağı Abdullah b. Revaha aldı. O da ölene (veya şehid olana) kadar savaştı. Sonra sancağı Allah'ın kılıçlarından bir kılıç olan Halid b. Velid aldı. Onun eliyle de fetih gerçekleşti" dedi.

 

Sonra Ca'fer'in ailesine üç gün Ca'fer'e yas tutmaları için izin verdi. Üç gün sonra da yanlarına gidip: "Bu günden sonra kardeşim için ağlamayın" buyurdu. Ardından: "Bana kardeşimin çocuklarını çağırın" dedi. Bu sözü üzerine bizler yavrular gibi yanına getirildik. Geldiğimizde: "Berberi çağırın" buyurdu. Gelen berber başlarımızı tıraş ettirdikten sonra: "Muhammed, amcamız Ebu Talib'e benzer. Abdullah ise hem ahlak, hem de şekil bakımından bana benzer" buyurdu. Sonra elimi tutarak kaldırdı ve üç defa: "Allah'ım Ca'fer'in ailesinin kefili sen ol. Abdullah 'ın da hayatını bereketli kıl" diye dua etti.

 

Tuhfe: 5216

8104. hadiste tahrici yapıldı.